Birleşik banka, “TEB” olarak devam edeceği için bu kampanyada “Yeni TEB”i anlatmayı hedefledik. İletişim stratejisi için yaptığımız hazırlık çalışmalarının ilk adımında “Yeni TEB”in yeni dönem pazarlama hedeflerini pazarlama ekipleri ile konuşarak, markanın ne yönde ilerleyeceği konusunda çalışırken “Yeni TEB”in sunduğu ürün yelpazesinin genişlediğini, hayatın her
Müşterilerimize “Yeni TEB” olarak merhaba demeden önce, yeni bankamızın oluşumunu TEB ailesi olarak kutladık. Yaklaşık 10,000 çalışanımızın katılımı ile 19 Mart Cumartesi günü gerçekleştirdiğimiz görkemli kutlamada “ daha büyük bir aile” olduğumuzun resmini ilk defa ortaya koyduk.
Bu sürecin en önemli ayaklarından biri de, Fortis orijinli şubelerin TEB şubesine dönüşümünü kurgulamak ve hayata geçirmekti. Bu kapsamdaki marka dönüşüm süreci de Ocak 2011’de başladı ve Şubat 2011 itibariyle tamamlandı. Bu tarihten sonra ise şube bazında gerekli düzenlemeler yapıldı.
Toplantıya katılan yöneticilerimiz, BNP Paribas İcra Kurulu Başkan Yardımcısı ve Perakende Bankacılık Grubu Başkanı Jean Laurent Bonnafé, Türkiye Entegrasyon Komitesi Başkanı Jean Paul Sabet ve TEB Genel Müdürü Varol Civil'den yeni TEB ile ilgili mesajlarını dinlediler.
Coşkuyla geçen bu günün perde arkasını sizlerle de paylaşmak istedik. Yaptığımız onlarca telefon görüşmesi, attığımız binlerce mail, sabahlara kadar yaptığımız toplantılar ve provalar derken; 10.000 heyecanlı Yeni TEB’liyi CNR Expo Fuar Merkezi’nde başarılı bir şekilde ağırladık.
Hiç birlikte bir demet halinde uçan kuşları gözlemlediniz mi? Oluşturdukları synerji sadece tek bir yöne doğru gittiğinde güzelleşir. Bu kolektif enerji ilerideki yolun akışını kolaylaştırır. Bu görev artık bir amaç haline gelir.
Türk bankacılık tarihinin dönüm noktalarından birine başarıyla imza attık. Aynı ölçekte iki önemli bankayı başarılı bir şekilde birleştirdik. Bu nedenle geçtiğimiz yıl bankamız Türk Ekonomi Bankası (TEB) için hiç de sıradan bir yıl olmadı. Bu yıl da olmayacak.
Türkiye, gayrimenkul varlık fiyatları ve finansal kurumların taşıdıkları yükümlülükler itibarı ile balon riskinin en düşük olduğu ülkelerden biri olmanın avantajını 2010 yılında kullandı ve bunu hissetmeye 2011 yılında da devam edecek gibi görünüyor.